Burhan Kale
bkale007@hotmail.com
ŞİİRİN HAYATIMIZDAKİ YERİ
11/11/2021 İki aylık Kültür Sanat Edebiyat Dergisi olan Akalemler ’in 34. Sayısında yer alan şiirlere bir okuyucu gözüyle baktım. Şairin ne dediği ne anlattığı ve ne hissettiği kendi gizinde olsa da okur olarak şiirin bana hitap eden ve beni kendisine çeken taraflarını not almak eskiden beri bir uğraşım olmuştur… Kimse yanlış anlaşılmak ve hatadan muaf değildir... Şair dost ve arkadaşlarımın anlayışına sığınıyorum... Ben de durgun akan suyun içinde neler biriktirdiğini düşündüm içimde, bazen hayat durgun su gibidir öyle hissettiğim olmuştur benim de… Her şeyin sessiz geldiği, her günün bir önceki günün aynısı olduğu zamanları yaşamayanımız var mıdır? Yalnız o durgun suyun içindeki kan ırmağından sızan ağıt yangınının yüreğime değdiğini hissettirdi Beste BEKİR, sızılı kan ırmağının sanki kesen, acıtan bir yanı vardı, işte o yanın hayata usulca katılan ve can yakmayı bilmeyen tarafı gibi geldi bana ağıt yangını… Kim bilir şiirin bana hitap eden yanı buradaydı… Ay’ın elinden geleni yaptığı ve gecenin göğsüne binlerce cevahiri döşediği gökyüzü resmini Yüksel GAZİOĞLU ne kadar şairane resmetti, bilhassa şairin hüznünü, endişelerini dizginleyemediğini gördüm. Yedi yetmiş besmeleleri kaç defa yutsa da hoyrat rüzgârın uğultusundan kurtulamayan şairin korkularıyla ipliği zati pamuktan bir akılla nasıl baş edebileceğini merak etmekteyim… Günün ilk ışıklarının umut kapılarını herkese açması aklın ötesinde bir çıkış kapısı getiriyor akla… Ne yaman bir anafor! Ömrüne gelecek, belki kalacak insanları bile özlerken geride bıraktıklarına, vaz geçtiklerine en ufak bir özlemi olmamak ve yalnızlığa muhtaç olduğunu itiraf etmek herkesin kaldıracağı bir yük müdür? Bugün bencilleşen ve birbirine sırtını dönen, görmek istemediğini nerede olursa olsun görmeyen insanından mürekkep cemiyette bir başılığına meyletmek kurtuluş/Kurtuluş ÇELEBİ için yeterli midir? Dokuz adet t/aşkın üçleme bir serinlik verdi alnıma… Ağlayan bir çocuk görse yaşama sevinci ölen Hızır İrfan ÖNDER, yalnızlığı kendisine o kadar yakıştırıyor ki şiirinde öldüğü dem sadece gölgesinin ağlayacağını düşünmesine yol açmakta… Bu haleti ruhiye şiire, mehtaplı bir gecenin durgun denizlerindeki yakamozlar gibi yakışmakta… Melale aşinadır belli ki bazılarımız eteklerinde bir yığın güneş rengi yaprakla tanıştığından beri, rüzgârın neden boynu bükük, yaprakların niçin sessiz olduğunu anlamak için kuşların kanatlarındaki akşamları beyaz bulutlarla hemhal gözlerle süzmek gerektiğini söylemek isterdim Selçuk ŞAMİL’e… Bir günü gönlünce yaşamayan şair, bir sızı olur gurbet sokaklarında, damarlarına yürüyen kaldırımlar umutları ölünce yol yol hüzne dönüşür içinde… Yalnızlığı gözyaşına benzetirken dağlarda savruk bir yürekle kalır inceden ince… Akşamın kızıla çalan bulutları bir yanda dağları yakarken diğer yanda Neva SELÇUK’u yakmaktadır belki de... Tabii onunla beraber nice okur bu yangını hissetmektedir... Akalemler’e yayın hayatında başarılar dilerken, şiirin hayatımızdaki yerinin çok büyük olduğunu vurgulamak isterim. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
AŞK... - 26/11/2024 |
Sen; gecenin koynunda parlayan yıldızımsın... Denizin dibinde saklı cevherim sensin... |
AH SEYRANİ VAH SEYRANİ… - 29/04/2024 |
Aylar sivrisinek, yıllar böğelek, Dünyanın çivisi çıktı Seyrânî... En uslu dediğin durmuyor dölek, Yapanlar binayı yıktı Seyrânî... |
EŞREF İ FANİ - 21/12/2023 |
Ben de sana benzemeye başladım cancağızım, başkalarından bekler oldum erdemli insan olmalarını, oysa kendi içimde kemale ermeliydim... Kurmak istediğim dünyayı önce benliğimde kurmalıydım... |
Gaflet - 07/11/2023 |
Gaflet; kendisinin farkında olmamak, neler yapabileceğinin bilincini yitirmek, bakışlarını hep ufuklarda dolaştırırken gözünün önünü görmemek... |
Yeni Cilalı Taş Devri! - 13/06/2023 |
Özgürlüklere sınır çizilmesine şiddetle karşı çıkanların başkalarının özgürlüklerine sınır çizme hususundaki akıl almaz gayretlerini görünce açık pencereleri kapat! |
Dünya Şiir Gününde... - 21/03/2023 |
Şair, uzun soluklu bir koşucudur... Bu koşunun sonunda insanın dünyadaki macerasını içeren "mağara duvarı"na az ya da çok bir şeyler yazmayı başarabilen insandır o... |
Akşam... Yine Akşam... Yine Akşam... - 06/03/2023 |
Nedense akşam olurken Reşat Nuri’nin Mürşit Efendisi gibi Ahmet HAŞİM’e Acımak gelir içimden… |
Şiir Kaybolunca... - 13/10/2022 |
Ruhumuza temas eden ve bizleri kanatlandıracak olan o kaybolan şiirleri bulmanın mekânı adeta bir ticari meta haline gelen günümüz sanat dünyası asla değildir… |
Ey Sevgili - 02/06/2022 |
Erciyes gamzelerinin öyküsüdür, yıldızlar bir tutamıdır saçlarının. Şiirle beslenmeyen fakirleşir ve fani şehirler mahyalarda dirilir |
Devamı |