• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Edebiyat Gazetesi

Kültür Sanat Edebiyat Haber Gazetesi

Işık Tekin
ADALET
20/01/2022

                                                   ADALET

                Roma İmparatoru Gaius Julius Caesar’ın suikast kararını alan Cassius suikastçilerle yaptığı toplantıda suikastin başarısızlık durumunda kendilerini kendi hançerleri ile öldürecekleri kararı alındı. Sadece senatörlerin girmesine izin verilen senato binasında, senatörlerin giydiği togaların suikast de kullanacak hançerleri saklamaya uygun olduğu için senato binası önünde suikast gerçekleşerek cinayet işlenecekti.

     M.Ö. 15 Mart 44 tarihinde, senatoya gücünü geri vermesi rica edilen bir dilekçe taslağını okuması için Sezar foruma çağırıldı. Dilekçe Sezar için bir kandırmacaydı.

     Sezar sahte dilekçeyi okumaya başladığı sırada Casca hançerini çekti. ‘Et tu Brute?’ Sezar’ın ünlü ve son sözü üvey oğluna ‘ sende mi Bürütüs? Öyle ise yıkıl Sezar!’ olmuştur.    

     Adaleti sağlamak…

     Bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip kendi kendine ‘bu bana aittir’ diyen ve buna inanacak kadar saf insan ilk medeni toplumun gerçek kurucusu olmuştur.

     Dünya düzeni egemenlik üstüne kuruludur. Aynı zamanda adalet kainatın ruhudur. Ancak adalet, iyilik önce insanın kendi içinde başlar.

     Toprağını ‘bu benim’ sözü ile benimseyen insanoğlunun artık savaşmak için ilk nedeni oluşmuştur. Silahlanma, düşmanlık, kıskançlık, mülk edinme ilk şeklini alır.

     İş gücü çoğaldıkça insan köleler oluşturulur. Nasıl oluyor da bir esir adamın ve esir karısının çocukları da esir olarak doğabiliyordu? Bu karara karşı çıkmayan hukukçular bir insanın ‘hür bir insan’ olarak dünyaya gelemeyeceği fikrine karar verip dünya düzeninde adaletin olmadığını savunamıyorlarsa hatta savunmuyorlarsa o zaman dünyanın adaletli bir yer olduğunu söyleyemem.  Peki bugün adaletin olmadığını yarının bir tarihinde, tarih ispatlayacak mıdır? Çünkü tarih tekerrürden ibaret değil midir?

     İnsanlar arası eşitsizlikleri kabul ettirmek zorbalık gerektir. Fakat bulunduğu durumun her şartını kabul eden insanoğluna zorbalığı fark ettirmeden uygulamak nasıl sağlanabilir? Beklide en etkili yol afyonlu bir beyin oluşturmayı başarmaktır.

      W. Shakespeare’in Julius Caesar tiyatro oyununda Caesar’ın ölümünün hemen ardından Antonıus’un tiradı şöyledir:

                        MARCUS ANTONIUS

     ‘Dostlar, Romalılar, vatandaşlar, beni dinleyin: ben Caesar’ı gömmeye geldim, övmeye değil. İnsanların yaptıkları fenalıklar arkalarından yaşar, iyilikler çoğu zaman kemikleriyle beraber gömülür; haydi Caesar’ınkiler de öyle olsun. Asil Brutus size Caesar’ın haris olduğunu söyledi: eğer böyleyse, bu ağır bir suç. Caesar da onu pek ağır ödedi. Şimdi burada Brutus’la diğerlerinin izinleriyle, çünkü Brutus şeref sahibi bir zattır; zaten hepsi, şerefli kimselerdir; evet müsaadeleriyle burada Caesar’ın cenazesinde söz söylemeye geldim. O benim dostumdu, bana karşı vefalı ve dürüsttü; lakin Burutus haris olduğunu söylüyor, ve Brutus şerefli bir zattır. Caesar Roma’ya pek çok esir getirdi, devlet hazinelerini bunların kurtuluş akçeleri doldurmuştu. Acaba Caesar’da hırs diye görülen bumuymuş? Fakirler ne zaman ağlasa, Caesar’ın gözü yaşarırdı; hırs daha sert bir kumaştan olsa gerek. Fakat gene Burutus onun için haristi diyor; Brutust’a şerefli bir adamdır. Siz hep gördünüz, Luperkalya yortusunda ben kendisine üç defa krallık tacı sundum, üç defasında da reddetti; hırs bu muymuş? Gene Brutus, haristi diyor. Ve şüphesiz kendisi şerefli bir adamdır. Ben Brutus’un dediklerini çürütmek için söz söylemiyorum, buraya bildiklerimi söylemeye geldim. Bir zamanlar siz onu hep severdiniz, bu sebepsiz değildi; öyleyse sizi ona yas tutmaktan alıkoyan nedir? Ey iz’an! Sen hoyrat hayvanlara sığınmışsın, insanlar da muhakemelerini kaybetmiş. Beni affedin, kalbim tabutun içinde, şurada, Caesar’ın yanında, tekrar bana gelinceye kadar beklemeli.’

     Evet! Adalet insanın içindeki kabuldür. Hukukun getirdiği adalet ise insan içindir. Varsa ve geç değilse adalettir. Fakat adalet birdir. Suçun cezalandırılması sadece suçlananın cezalandırılmasıdır.      



288 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

HENÜZ YAŞANMAMIŞ EN GÜZEL GÜNLERİM MAZİMDİR - 29/01/2024
’geçmişin geçmiş olması için zamanın geçmesi yetmez.
MÜZİK - 10/11/2023
Herkes en sevdiği şarkı ile ölür bu dünyada...
ZİHİN - 12/10/2023
Dünyaya çirkin doğmuş bir insan kendini güzel hissediyor ise güzelliği benliğinde yakalamış sayılmaz mı?
VAHŞET BİR GÜDÜ MÜ? - 23/05/2023
İnsan bünyesinde bir yerlerde uykuya yatan bu vahşet duygusu zamanın getirdiği an ile varlığını oluşturabilir.
DELİLİK VE SUÇ - 27/03/2023
kimisi sarı bir lekeyi güneşe çevirir. kimiside güneşi sarı bir lekeye...
MAKSAT - 05/03/2023
''maksat'' kelimesi görünmezi açan bir anahtar olmalıdır.
ÖMÜR - 30/12/2022
‘İnsan bilmediği bir şeyi nasıl isteyebilir?’ Tıpkı kafes içinde yaşayan kuşun bir ormanın varlığından haberdar olmaması gibi…
UMUT VE GÜÇ - 18/11/2022
Pek çoklarının doğuştan sahip olduğu güç, pek çoklarının doğuştan gelen yoksulluğu eşit olmayan adil bir adaletsizlik ise güç nedir?
VİCDAN - 31/08/2022
vicdanınızın sesi size ne söylerse söylesin sizin inandığınız doğru, inanmak istediğiniz doğrudur.
 Devamı