Gerçekleştirdiği hiçbir savaşı kaybetmeyen yenilmez hükümdar Cengiz HAN dünya tarihinin en başarılı askeri lideriydi. Talihsiz çocukluğunun esaretine boyun eğmeden Moğol İmparatoru olmayı başarmıştır. Dünyanın en acımasız, en gaddar hükümdarı olarak tarihe adını yazdırmıştır.

    Yaşadığımız hayatı sorguladığımızda yapmamız gerekeni değil de neyi yapmamamızı düşündüğümüzde başarıya giden yolu bulmaz mıyız? Yetenek başarının ilk basamağıdır. Fakat gösterilmeyen gayret,  yeteneğin ilerlemesine olanak vermez. Dünyada birçok yetenek sahibi kişi cesaretsizlikleri yüzünden muvaffak olamamışlardır. Zirvede olmakta değildir ast olan önemli olan zirvede kalabilmeyi muhafaza etmektir. Çünkü başarılı olmak, bu başarıyı devam ettirmek ya da başarısız olmak insanın kendi kişiliği ile iniltilidir. 

     Ağustos Böceği ile Karınca’nın hikayesi herkesin bildiği bir masaldır. Bu masalda Karınca çok çalışkan bir karakterdir. Ağustos Böceği ise tam tersi çok tembel bir karakterdir. Masal da Ağustos Böceği bütün yaz saz çalıp eğlenirken arkadaşı Karınca bütün yaz çalışıp yemek toplar. Kış gelip çattığında ise aç kalan Ağustos Böceği arkadaşı Karınca’dan kendine yemek vermesini ister. Çalışkanlığın ve tembelliğin tema alındığı bu masalda Karınca için çok yetenekli bir karakter diyebilir miyiz? Hayır! Bu yüzdendir ki yetenek diye bir kavramın olmadığı, insanın kendi yaşam koşullarını kişiliğinin özellikleriyle oluşturduğu sonucuna varmış oluruz.  

     Zaafların, keyfi sefanın hüküm sürdüğü alışkanlıklara ruhunu teslim etmiş bir bedenin sonu baştan bellidir. O zaman dünya da yeteneksiz insan var mıdır? Bu soruya Sydney SİMİTH’in dediği gibi ‘yetenek sadece başlangıç noktasıdır.’  Diyerek cevap verebilirim.