Hilal Kutlu
hilalkutlu@mail.ru
Turgut Uyar Şiiri
17/02/2021 Turgut Uyar sadece şiirin dilini değil formunu da değiştiren,
dilini imgesel bağlamda yeni çağrışımlara, duyuş tarzlarına ulaşacak yeni
kapılara imkân aralayan ve kendisinden sonra gelecek olan şiiri de etkileyecek
aynı zamanda yönlendirecek bir hareketin içerisinde yer alan şairlerimizdendir.
Bu hareket İkinci Yeni’dir. Bütün bu
oluşumlar toplum ile beraber ortaya çıkmaktadır ki, İkinci Yeni topluluğunun
ortaya çıktığı zemin çok hareketli bir zemin olmuştur. İkinci Yeni, Birbirlerinden
haberdar fakat bağımsız biçimde aynı noktaya bakarak ve aynı hayata maruz kaldıklarını
fark ederek kendiliğinden oluşan bir topluluğu temsil eden bir harekettir. Turgut
Uyar bu topluluğun mihenk taşlarındandır ilk kitabı 1950 Arz-ı Hâl ile 1952 Türkiyem’deki
şiirlerinin dışına çıkan bir şiir anlayışına ulaşarak devam eder. Böylece İkinci
Yeni topluluğunu ayakta tutan şairler arasında yerini alır. 1970 yılında Divan’ı
yayımlar. Gazel formunda şiirini ortaya çıkarması ile Turgut Uyar gelenek ile
kurduğu bu bağı güçlendirir ve şiirin dilindeki sıradanlığı bozmak ister. Turgut Uyar’ın şiire duyuş tarzı, Anadolu insanını şiirin
meselesi haline getirir. Örnek vermek gerekirse 1950 yılında Arz-ı Hâl ile
yayımladığı Bir Gün Sabah Sabah şiirinde bu duyarlılık görülmektedir; Şarkılar söylemişim
pencereden, 1958 yılına geldiğimizde sosyal şartların değişmesi ile toplumsallığın
modern dünya ile entegre olma şaşkınlığını insan üzerinden anlatıyor olması çok
önemli bir noktadır. İşte modern şehrin ortasında kalakalan bir adamın şiiri tam
da örnekteki gibidir; ‘’Bu şehri nasıl
yapmışlar böyle üst üste/ ne gökyüzü koymuşlar/ ne günaydın/ ne buldularsa
getirmişler dağların ovaların dışında/ hele o sabahların akşamların bungunluğu/
o eski kışlalarda güz öğleleri’’. Şair, doğduğu coğrafyayı ve kültürü anlamaya çalışan bir
zihindir. Onun hakkında tam olarak yerli bir bilinç demek mümkündür. Bu
bilincin modern dünya ile etkileşime girdiğinde 1963 yılında Çıkmazın Güzelliği
şiiri ile okurunu şaşırtır. ‘’İnsan ve şiir çıkmazdadır ama bu iyi bir şeydir
çünkü insan bu çıkmazdan çıkmak için sürekli arayıştadır’’ der ve böylece bu
çıkmaza dair bilinç geliştirir. Turgut Uyar bir söyleşide; ‘’mesele bir şiir meselesi
değildir, yaşama meselesidir. Zaten ben hiçbir zaman şiiri hayattan ayrı
düşünmedim. Hayatımda olmayan mesele şiirimde de olamaz diye düşünüyorum’’ demiştir.
Bizler hayatımıza şiiri katmadan ne insanı ne de bu
coğrafyayı anlayamayız. Şairin de dediği gibi ; -her şeyden biraz kalır- |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
AYLAK ADAM ÜZERİNE - 09/02/2021 |
Yazar, aydın eleştirisini topluma yabancılaşan bir aydın üzerine anlatmıştır ve öte yandan bu aydın kişi toplumun içinden bir kişidir. Sokağa çıkmayı çok sever ve bu bakımdan aydınları eleştirir. |
Jön Türklerin Türk Düşüncesinin Gelişimine Katkıları - 03/02/2021 |
Jön Türklerin Türk Düşüncesinin Gelişimine Katkıları |