• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Edebiyat Gazetesi

Kültür Sanat Edebiyat Haber Gazetesi

Neva Selçuk
nevaselcuk@edebiyatgazetesi.net
DÜNYA ŞİİR GÜNÜ
21/03/2021

 

 

Bazı günler daha talihlidir sanki diğerlerine göre. Heybesinde birden fazla güzellikle gelen 21 Mart da bu şanslı günlerden olsa gerek. Ekinoks, Nevruz, Dünya Şiir Günü… Şiir gibi bir gün 21 Mart.

UNESCO tarafından ilan edilen “Dünya Şiir Günü”nün amacı “farkındalık yaratmak ve ulusal, evrensel, bölgesel şiir hareketlerine taze bir enerji sağlamak” olarak belirtilmiş. Çoğumuz böyle bir günün varlığından haberdar dahi değiliz, bu çok da önemli olmayabilir. Şiir hayatımızda ne kadar var? Önemli olan bu. Giderek unuttuğumuz, uzaklaştığımız bu kadim dostun eşlik etmediği bir yaşamanın, renkleri solgun, çeşnisi kıt, rayihası eksik. Kendimizi bu büyülü atmosferden mahrum ederek ruhumuzu nefessiz bırakıyoruz günlük telaşların uğruna. 21 Mart bu farkındalığın oluşması için önemli.

Şiirin ne olduğu, beraberinde de ne olmadığı sorusu üzerinde epeyce yazılmış, çizilmiş ama genel geçer bir sonuca ulaşılması –bence-  şiirin doğası gereği pek mümkün olamamış. Şairler poetikalarında kendi şiir dünyalarını tanımlamış, şiirlerinin belli başlı çerçevelerini ortaya koymuşlar. Ahmet Haşim, en öz haliyle şöyle bir tanım veriyor: “Denilebilir ki şiir, nesre kabil-i tahvil olmayan (düzyazıya dönüştürülmesi mümkün olmayan) nazımdır.” Gerçekten de şiirin tahlili bağlamında yazılan sayfalarca yazı, o şiirin bir mısranın verdiği duyguyu karşılamaya yetmiyor.

Şiirin yapı birimi olarak mısra kabul edilirse, Mallerme’nin “Mısra birçok kelimden oluşmuş, büyük ve özel bir dalgalanma olan tek kelimedir” şeklindeki tanımı son derece dikkat çekici bir ölçü veriyor. Nitekim Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da bu tanımı benimsediğini belirten Orhan Okay Hoca, mısranın nesirdeki cümlenin karşılığı olmadığını, şiirdeki tek birim olduğunu bir röportajında dile getiriyor.  Yahya Kemal ise “Mısranın ayakları yerden kopmazsa yahut en hafif bir kulağı bir ses gibi doldurmazsa halis şiir değildir.” sözleriyle şiirin musikiye yakınlığı noktasındaki görüşünü mısra temelinde yineliyor. Ayrıca şiirin bir ses, bir nefes olduğunu; dil içerisinde bir dil yaratmak olduğunu söylüyor Yahya Kemal.

Böylesine anlatılamaz, kuşatılamaz olan şiiri; ancak duygularımızla, kalbimizin derinliklerinde idrak edebiliyoruz. Efsunlu bir alemden içimize dökülen şiir; hayatımıza anlam katan anlarda, kendimizle buluşmalarımızda, aşkımızda, hüznümüzde, hayatı keşfimizde yoldaşımız, sırdaşımız. Biz bazen onu unutuyoruz, ihmal ediyoruz. Ama ne zaman ihtiyaç duysak, şiiri, güzide dünyasında bizi bekliyor buluyoruz.

Şiirden uzak kalmak biraz da kendimizden, anılarımızdan, bizi biz yapan duygulardan ayrı düşmek. Bu güzel gün, sevdiğimiz bir şiiri okuyarak kendimize selam vermek, vefalı dostumuzla hasbıhal etmek için iyi bir başlangıç olabilir.

 



791 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SÖZCÜKLERLE RESİM YAPAN ŞAİR - 05/04/2021
“Haşim sesler işiten bir adam değil, seslerde bile renkler gören bir adamdı.”
BİZİM YUNUS - 07/03/2021
Yüzyıllardır, her sosyal çevreden, her eğitim seviyesinden ve farklı dünya görüşlerinden bu kadar çok insanın gönlünü titreten başka bir şair var mıdır bilmiyorum.
ŞAİRLERİN ÇELEBİSİ - 22/02/2021
Yaşadığı dönemde anlaşılamayan garip bir şairdir Asaf Halet Çelebi.
SÖZCÜKLERİN BÜYÜLÜ DÜNYASI - 08/02/2021
Behçet Necatigil şiirlerinde Türkçenin büyülü dünyasıyla karşılaşmaya alışkın okur için şaşırtıcı değil.