İki Aylık Kültür Sanat Edebiyat Dergisi Akalemler, 2022 Mart - Nisan Sayısıyla 5. Yılının içerisinde “metalaşmadan”, “metalaşmamış okur” için kayda değer çaba göstererek, sanat camiasında varlığının nasıl bir boşluğu doldurduğunun farkına varılmasının gün yüzüne çıkaracağı bir geleceğe doğru akıp gidiyor. Bu, yerinde ağır akışta Derginin 38. Sayısında bulunan şiirleri kendimi “metalaşmamış okur” zümresinden sayarak “metalaştırmadan” okuyorum…

Esra DUYAR’ın Sombahar şiirinde;

Bir yerden solar,/ Başka yerden yeşilleniriz./ Bir yerden incinir,/ Başka yerden onanırız./ Bir dünyada ölür,/ Başka dünyada doğarız./ Kavuşmak için kendimize/ Kendimizden kendimize.../ Sıkı tuttuklarımdan ne buldum/ Kalbimin bıraktıkları/ Gübre toprağıma/ Çiçeklenir içimdeki çocuklar/ Koşturur elleri semada/ Başlangıçların en coşkulusu/ Hayranken sendeki sanata/ Sana nasıl son derim/ Sana nasıl son derim…  İçindeki çocukların çiçeklenmesi ile sözün şiir yanı ortaya çıkıyor ve insanın et ve kemikten oluşmayan diğer yanına dokunuyor tesir ediyor...

Kurtuluş ÇELEBİ’nin İmkânsız şiiri;

İçim almıyor artık/Damacanalar dolusu su/Midemi bulandırıyor/Hiç kimsenin sonunu bilmediği/Kendi öykülerimi yazmak istiyorum/Sonu bucağı olmayan/Bir de devam etmek istiyorum/İmkânsızı sevmeye /En iyisi bu/Çok bişey yapmaya gerek yok/Hem hiç kavuşmuyorsun/Çok seviyorsun/Hem de ayrılmıyorsun /Hiç bir zaman/Bitmeyecek bir rüya gibi/Bu zamanda çılgınlık sevmek/Yapılacak bir iş değil/Tüm gün/Sevmek Yok/Bana göre değil.

              Bir Kurtuluş ÇELEBİ tarzı var, kendi öykülerini yazmasını biz de istiyoruz…

Hızır İrfan ÖNDER’in Aklıma Ölüm Düşer! Şiiri;

Gür bir ormanda,/Yalnız bir ağacım./İçimi dert kemirir,/Haberi yok kimsenin!../Ne vakit gülmek istesem,/ Hayata tutunmaya çalışsam/Ucundan, kenarından/Aklıma ölüm düşer!

                Söyleyişi ne kadar kolay ve sıradan geliyor okuyana ben de söylerim bu şiiri dedirtiyor işte şairin farkı da burada o söylüyor sen değil… Gün eksilmesin pencerenizden!

Yüksel GAZİOĞLU Sürgün şiiri;

Ne zaman ki!/Sızlar burun,/Tebessüm, düşer dudaklarına./Öksüz yüreği, ipekten ince/Ardın sıra gider de,/Dürer büker içine./Sürgün.../Akıl çıkılmaz labirent/Her sapağında pir/Vakit leyl, gözü kara./Eller tırmık/Yol bulur da/Hali yok.../Ay lacivertleri çeker, kızıl katarak./Yıldızlar kayar gözlerinden./Her köşe şeytan üçgeni/Mecali yok./Nefes nefese.../Bir yanı yar, bir yanı yarda/Dibe düşer,/Göz göz zifiri kara. Firari akılda deli cesaret.../Arştan sallanır filizler/İnce mi ince,/Görmez gözleri./Vakit leyli/Sen tut ey Yâr.../Akıl baştan düşünce...

Şiir okuyucuyu derinliğine çekiyor bir yanının yar bir yanının yarda kalındığı zamanlarda…

Heybet AKDOĞAN Deccal Ağzı Aşkı Kemiriyor şiiri;

taşı yontan ellerim/ölüme bir mezar taşı dik/saflığını yitirmiş bu hayatta/toprağa geri dönmek/kirletilmemiş tek yerindir/gözyaşlarının sağanakları/yeryüzüne damlayan insan/güneşi önüne kat korkma karanlıktan/ay elbet gelir arkandan/acının sızlattığı yüreğine dualar okuyan dostum/aydınlık duaların tılsımında/sıkıştırılmış dört duvarlar arasından/ayetlerle aş/aşılmaz sanılan engelleri/duy çağın çığlıklarıyla/can veriyor/inançsızlar/savşaların atlasından siliniyor iman/paylaşılmayan her şeye/ağıt oluyor her kelime/ölümlerin devamı oluyor her isyan/gökle yer arasında nefes nefese dudaklar/deccal ağzı/aşkı kemiriyor/sen huzuru ve yaşamayı göklerde arayan kuş/bir kanadını da yeryüzü için çırp…

                Hepimize hissettiriyor huzuru ve yaşamayı göklerde arayan kuşun çırpınışlarını… Her dizesiyle ruhumuza bir çizik atan kelimeler önce acıtıyor, kanatıyor sonra acının sızlattığı yüreğimize dualar okuyan bir dost arayışına çıkarıyor ruhumuzu…

                Akalemlerde şiir kırkikindi yağmurları tadında... Ne de olsa kimseye verilmiş sözü yoktur sokaklarında şiir okunmayan şehrin!